''Yaaw bu Ronaldo çok kendini beğenmiş messy ise çok efendi bir adam yeaaa''
Lan amına kodugum sefili hiçbişey bilmiyosan en azından biraz oku araştır önyargılarınızın amına koyayım ya.
Ronaldo tam bir süperstar
Ronaldo’ya 3 yıl önce de altın ayakkabıyı vermiştik, doğduğu Madeira Adası’nda... Ronaldo o gün daha heyecanlı, tabi ki daha genç ve biraz daha utangaçtı. Madrid’te kendinden çok emin ve olgun bir süperstar görünümündeydi. Futbolun kendisi için çok önemli olduğunu anlatırken, ‘ermiş’ rolünü oynamıyordu, her sporcunun yaşı kaç olursa olsun halen bir şeyler öğrenebileceğini söylüyordu. Düşünün; leblebi gibi gol atan bir adam, ‘daha iyi olmak için’ her gün 3-4 saat çalıştığını çekinmeden dile getiriyor... Zaten benim Ronaldo’da sevdiğim en büyük özellik de bu. Onunla 3-4 kez karşı karşıya geldik. Hayatımda onun kadar özgüveni yüksek bir futbolcu görmedim. Yanlış anlamayın, aynı zamanda da mütevazi bir yıldızdan bahsediyoruz. Ödül töreninde kendisine eşlik eden ve yürümekte zorlanan efsanevi iki isim, Eusebio ve Di Stefano’nun kollarına girerek onlara yardımcı oldu... Basın toplantısında zır zır çalan Eusebio’nun cep telefonunu sessize aldı, herkesin gönlünde taht kurdu. Müthiş de esprili bir kişilik Ronaldo. Süperstarın karşısında heyecanlanan ve bozuk İngilizcesi ile soru sormak isteyen Çinli meslektaşımıza şöyle yanıt verdi: Heyecanlanmana gerek yok, sorularını anlayamadım, istersen Çince sorabilirsin! Kahkahalar atarak bu büyük ve değerli ismi bir kez daha yakından tanıma fırsatı bulduk.